Yemek.com Logo Yemek.com'da Ara Tarif / Yazı Göndermek İçin Üye Ol / Giriş Yap (BUTTON) En Popüler Tarifler Manolya TatlısıSütlaçEzogelin ÇorbasıTuzlu KurabiyeKöfteTiramisuBeşamel SosDomates ÇorbasıBrokoli ÇorbasıTavuk Çorbası YazarlarYazar OlHakkımızdaİletişimKullanım KoşullarıGizlilik ve Çerez PolitikasıKVKAydınlatma Metni yemeksepeti-logo social social social social social 14 Maddede Sofrayı Tarihe Kuruyoruz: Eski Türkler Ne Yer, Ne İçerdi? Ceren Sungur Işıklı taygalarda araştırıp dolaşan bir kam olduğumu düşlerim. Yemeğin kültürel ... Devamını okuyun (BUTTON) Takip et 0takipçi90 içerik __________________________________________________________________ __________________________________________________________________ Sıkça Yenen Konular __________________________________________________________________ YE Yufkadan Sadece Börek Yapılmayacağının Kanıtı 13 Farklı ve Nefis Yemek Tarifi Duygu Arslan Mart 18, 2019 YE Yeni Yılı Ağız Tadıyla Karşılamak İsteyenlere Özel 26 Yemekle Yılbaşı Menüsü Neşe Gülmez Aralık 19, 2021 Olmaz Denilen Tarifler... Vestel'le Olur, Neden Olmasın? Vestel Ekim 15, 2021 YE Kakaolusundan Limonlusuna, Dağılmadan Pişen Tam Ölçülü 10 Çatlak Kurabiye Tarifi Zeynep Çetin Haziran 17, 2020 YEMEK breadcrumb YE 07 Ocak 2016 Favorilerime Ekle Türk mutfağı, Fransız ve Çin mutfaklarıyla birlikte dünyanın en önemli mutfaklarından biri olarak kabul ediliyor. Şaman atalarımızın Orta Asya’dan getirdiği kültürün Anadolu’nun yerli halklarının kültürleriyle kaynaşmasıyla ortaya çıkmış, harika bir mutfak bizimkisi. Biz de bu öyküyü anlatalım, en eski Türklerden, yani Orta Asya bozkırlarında yaşamış ve bin yıl önce Anadolu’ya göç etmiş atalarımızdan başlayalım istedik. "Mutfak" kelimesi Arapça "matbah"tan dilimize geçip yaygınlaşmadan önce mutfak yerine "aş ocağı, aşlık, aş evi, aş taamı" kelimelerini kullanırdık. Başlıca geçim kaynağı hayvancılık olan atalarımız, sürülerine iyi otlaklar bulmak ve zorlayıcı doğa koşullarında ayakta kalabilmek için belirli sınırlar içerisinde oradan oraya göçerlerdi. eski-turkler-otlak Yaşam tarzlarını belirleyen hayvanlar, elbette beslenme biçimlerini de belirlemişti. Ağırlıklı olarak et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri tüketirler, fakat sebze ve meyve yetiştirmesini de bilirlerdi. Tahıllar ve meyvelerden içkiler yapar, bayram ve kutlamalarda yüz yüze bakıp şarkılar söyleyerek kupa tokuştururlardı. Bereketli avlardan sonra meydanlarda yakılan yerlerdi. İslâmiyetin yaygın olarak kabul edilmesinden sonra yeme içme alışkanlıklarımızda bazı değişiklikler olsa da en eski yiyeceklerimiz büyük ölçüde varlığını korudu. Hatta yeme-içme kelimelerini bir arada kullanmamız bile Uygurlardan bize miras; onlar buna "yegü-içkü” bazen de "aş içkü" derlerdi. Sofraların baş tacı: Her türlü et eski-turkler-et Atalarımız, kısa bacaklı ve güçlü atlarının sırtında, bazen günlerce süren avlara çıkar, kartallar ve köpekler yardımıyla avlanır ve çoğunlukla geyik ve tavşan etleriyle, bazen de daha çok mus olarak bildiğimiz sığın etleriyle avdan dönerlerdi. Büyükbaş hayvanlar tarlalarda işe yaradığından ve sütleri sağıldığından nadiren kesilir, daha çok koyun, keçi ve at eti yerlerdi. Etin binbir türlü pişirme ve saklanma biçimi vardı. Etler haşlama, buharda pişirme, kızartma, şişte çevirme yapılıp yenilirdi. Arapça’da kebap, Farsça’da biryan denilen çevirerek pişirme yöntemine eski Türkler “söklünçü/söğlük” der, daha çok kuzu veya oğlak etlerini kebap yapıp yerlerdi. Kebap, yere çukur kazılıp içinde yakılan ateşte etin kızartılması şeklinde yapılıyordu. Bugünkü kebaba benzeyen pişirme biçimine ise Türkler “çevirme” diyordu. Büyük şişlere geçirilen etler, meydanlarda kurulan büyük ocaklarda çevrile çevrile kızartılıyordu. Ayrıca eti incecik kıyarak kıyma yapar, köfte yuvarlar ve bunları sebze yemekleriyle çorbalara katıp yerlerdi. Ataların ruhuna rahmet: Sucuk eski-turkler-sucuk Orta Asya’nın uzun süren kış ayları, dondurucu soğuklar olur ve hayat zorlaşırdı. Bu uzun süreli kışlarda tüketmek için et başta olmak üzere pek çok besini muhafaza etmenin farklı yollarını geliştirmişlerdi. Sucuk da eti saklama yollarından biriydi. Hayvan bağırsaklarının içine kurutulmuş veya kavrulmuş et, un ve baharat doldurarak yapılırdı. Bazı bölgelerde beyin, kuyruk yağı ve kan da sucuk yapmakta kullanılıyordu. Savaşçının erzakı: Pastırma yerelgundem - suriye pastırması türk yemekleri yerelgundem - suriye pastırması türk yemekleri Yağmaya veya akına giden savaşçılar, dilimlenmiş ve tuzlanmış etleri deri kılıflara doldurup atlarının eyerlerinin altına sıkıştırırlar, bu şekilde pastırma elde ederlerdi. Pastırma ayrıca ateşte çevirme, köze gömme ve güneşte kurutma gibi yöntemlerle de yapılırdı. Uzun süreli savaşlarda, göçlerde ve kuraklık dönemlerinde hiçbir şekilde bozulmayan bu yiyecek, eski Türklerin başlıca besinlerindendi. Sakatata da pek düşkünlermiş: Kelle, paça, işkembe, beyin, ciğer sakatat İşkembe ve bağırsakları kıyıp, baharatla karıştırıp bağırsağa doldurarak "yörgemeç" adında bir yemek yaparlardı. Bugünkü munbar dolması, buna benzer. Bağırsağa kıyılmış et, baharat ve tuz doldurup şişe geçirip çevirerek de pişirirlerdi ki bu da bildiğimiz kokoreçtir. Beyin, kesilen koyunun en makbul yeri sayılır ve ağır misafirlere ikram edilirdi. Akciğer ve karaciğer, ızgara ve kavurma yapılır, baharatlanarak yenirdi. Dilimize Farsça’dan “paça” olarak geçen yemeğe ise Türkler “topık süngük” yani topuk kemiğinden yapılan yemek derler ve afiyetle yerlerdi. Kelle, ya haşlanır ya büyük fırınlarda pişirilirdi. Sakatatlar eğer haşlama yoluyla pişirilirse, aynı bugün olduğu gibi sirke, tuz ve sarımsakla terbiye edilir, öyle yenirdi. Göçebe deyip geçme, balık yemeyi de bilirler: Balık eski-turkler-kurutulmus-balik Göllere ve nehirlere yakın yaşayan Türkler, milattan önceki devirlerden beri balık avcılığıyla da uğraşırlardı. Ağlar, kancalı oltalar veya ağaç kabuklarından örülmüş sepetlerle nehir ve göllerden balık tutarlardı. Örneğin sanat işçilikleriyle herkesi hayran bırakan İskitlerin masasından mersin balığı eksik olmazmış. Hemen her şeyi olduğu gibi balıkları da temizleyip tuzlayarak güneşte kuruturlar ve kış aylarında tüketirlermiş. Milli içeceğimiz ayran değil sanki: Süt eski-turkler-sut Milli içeceğimizin ayran mı, kımız mı yoksa rakı mı olduğuna dair zaman zaman alevlenen komik bir tartışma var. Fakat kimse de çıkıp dememiş ki “Yahu süt olmasın?” Valla olabilir. Zira çok fazla tüketilmesinin yanı sıra son derece de kutsal kabul edilen bir içecek süt. Eski Türkler sütün tek bir damlasının bile ziyan etmemeye çalışırlar ve bir tür dua olan saçılarında en çok sütü kullanırlardı. Hatta yeni doğan bebeklerin ağzına, iyi ve dişi ruhların kutsal süt gölünden bir damla süt damlatarak ruh kazandırdıklarına inanırlardı. Şamanlar bile çoğu hastayı pişirilmiş süt ile tedavi ederlerdi. Sütün kaymağını hem yufkalara sarıp yerler hem de zemheri ayazlarda derileri aşınmasın diye yüzlerine sürerlerdi. Dünyaya armağanımız: Yoğurt ve ayran eski-turkler-yogurt Türkler yoğurdu "kor" dedikleri yoğurt mayası ile mayalıyorlar ve bu işe "yoğurt çalma" diyorlardı. Çılgın Türkler, artık bozkır ne biçim soğuksa, kışa hazırlık olarak yoğurdu bile suyunu çektirmek suretiyle kurutuyor ve buna "kurut" diyorlardı. Yoğurda bazen sirke koyup hamur işlerine döküp yiyorlar bazen de sütle karıştırıp "ikdük" diye bir yemek yapıyorlardı. Hepimizin bildiği gibi sulandırıldığında da ayran oluyor. Ayran her tür yemeğin yanında tek başına tüketiliyor ayrıca çorbası ve peyniri de yapılıyordu. Yoğurdu ılık suyla karıştırıp, hayvan derilerinden yapılma tulumlarda çalkalayıp tereyağ elde ediyorlardı. Yağ, alındıktan sonra kalan karışıma tuz ekleyerek kaynatıp süzüyor ve böylece çökelek yapıyorlardı. Yarı göçebelik getirileri: Meyve - Sebze pazarda-sebze-meyve Eski Türkler, göçebe olduklarından hiç yerlerinde durmadan sürekli göçtükleri, tarla tapanla hiç uğraşmadıkları sanılır. Aslında çoğu Türk boyu yarı-göçebeydi, yani yalnızca yaz ve kış mevsimlerinde ve olağanüstü koşullar oluşmazsa hep aynı bölgelere yerleşirlerdi. Yerleştikleri ovalarda da kuru ve sulu tarımla uğraşır, meyve, sebze ve tahıl yetiştirirlerdi. Henüz 10. yüzyılda Uygurların Turfan şehrini ziyaret eden Çinli bir elçi yazdığı seyahatnamede, ovadan akan nehirlerden açtıkları kanallarla bahçeler ve tarlaları sulayarak çok çeşitli meyve ve sebzeler yetiştirdiklerini anlatır. Kavun, karpuz, üzüm bağları, bezelye, bakla, kişniş bunlar arasındadır. Ayrıca patlıcan (bütüge), havuç (gezer), soğan (sogun), salatalık (turmuz), turp (turma), biber, kabak, sarımsak, fasulye, elma (alma), şeftali (aluç), kayısı, erik, armut, ayva ve üzüm de yetiştirip tüketirlerdi. Ekmek sevgimiz ezelden: Buğday bugday-eski-turkler Tahıllardan buğday, arpa, darı, mısır, pirinç, burçak ekerlerdi. Buğday ve arpa unundan yufka (yuğa, yupka) ekmeği yaparlardı. Buğdayı kavurarak kavurmaç yemeği, etle pişirip keşkek yaparlardı. Keşkek, kutlamaların baş yemeğiydi. Mantının atası: Tutmaç yemeği tutmac-yemegi-eski-turkler Buğday unuyla hazırlanan hamur, yufka gibi açılıyor, sonra baklava şeklinde kesiliyordu. İçine doğranmış et parçaları konuluyor, uçları birleştirilip kapatılıyordu. Sonra ya kurutulup göç esnasında tüketiliyor ya da kaynar suda haşlanıp süzülüyordu. Yoğurdun içine sirke ve sarımsak konulduktan sonra tutmaca dökülüyor ve böylece yeniyordu. Sofralarımızın Orta Asyalı efendisi: Tarhana Çorbası Tarhana Tarhana Tarhana çorbası, Orta Asya’da çoğunlukla kurut denilen kurutulmuş yoğurda kurutulmuş peynir et ile un ve baharat katılarak yapılır, soğuklarda sıcak suyla karıştırılıp kolayca hazırlanırdı. Türkler ayrıca tahıllardan umaç (oğmaç) adlı bir çorba, un çorbası ve mercimek çorbası da tüketirlerdi. "Ho ho ho" sesleri geliyor kulağa: Kımız kimiz-eski-turkler Orta Asya’dan Doğu Avrupa’ya kadar göçer Türklerin yayıldığı coğrafya, ellerinde içki kupaları bulunan heykellerle doludur. Alkollü içkilere “içkü” diyen Türklerin gerek besleyici bir gıda olarak gerek kutlamalarda çok tükettiği baş içkileri kımızdır. Mayalanmış kısrak sütünden yapılan kımızın alkol oranı düşük kalorisi yüksektir. Gerçekten besleyici olduğundan gün boyu öğün yerine de tüketildiği olurdu. Bir nevi Orta Asya kokteyli: Tarasun asiaone asiaone Türkler ayrıca ekşi sütten "ırakı", üzümden "bor" dedikleri bir tür şarap; arpa, buğday ve darıdan "bekni" dedikleri biraya ve şaraba benzeyen içkiler ve boza da üretirlerdi. Darıdan yaptıkları şaraba benzeyen bir içkiyi kımızla karıştırıp “tarasun” adını verdikleri yeni bir içki yaparlardı. "Arı Yağı"ndan içki: Bal şarabı bal-sarabi-eski-turkler Hun Türkleri, yoğurdu kiraz ve kayısı ile tatlandırıp adına lo dedikleri bir içki üretip içiyorlardı. Kıpçak bozkırı ve civarında yaşayan halklarsa, kumlak adlı sarmaşığa benzeyen bir bitkiyi balla karıştırarak, “arı yağı” dedikleri baldan bal şarabı yaparlardı. Eski Türklerin Orta Asya’da geliştirdikleri yemek kültürünü, önce İslamiyet’in kabulü, sonra Anadolu’ya yerleştiklerinde karşılaştıkları yerli halkların kültürü etkiledi. Yüzyıllar boyunca yaşanan bu gelişme, nihayetinde bugünkü Türk mutfağını ortaya çıkardı. __________________________________________________________________ __________________________________________________________________ Doyamayanlar için bir önerimiz daha var! Olmaz Denilen Tarifler... Vestel'le Olur, Neden Olmasın? Vestel15 Ekimaracılığıyla Yorumlar 3 __________________________________________________________________ (BUTTON) Yorum Bırakmak İçin Giriş Yapın Büşra Dalgıç Eşli5 Mart 2021 10:55 Birincisi siz Türklük kökenini yok edemezsiniz. İkincisi Türkün Kökeni isimli kitapta türklerin kökeni gayet sonuna kadar anlatılır. Üçüncüsü Türkler Altay dağlarında demircilikle uğraşan bir kavimdi. Onlar demir dövüp çin hanedanlığına silah yapardı. Türklerin milliyetçilik iddiası Çinliler tarafından hep bastırıldı. Siz bizim hizmetçimizken şimdi devlet mi oluyorsunuz diye. Türklerin her devlet girişimi Çinliler tarafından bastırıldı. En nihayetinde Atilla onların içinden geçerek Pasif okyanusuna kadar ilerlediği. Çini darmadağın etti. Çin de hala Türklere dair piramitler var ve araştırılmasına izin verilmiyor. Çün kadim Türk geçmişinin bulunması istenilmiyor.Atatürk bile araştırtı ve Mu kıtası diye bir gerçek ortaya çıktı. Atatürk boş bir insanmıydı acaba. Hiç sanmıyorum.Türk yok diyen siyonizmin uşağıdır. Yanıtla _________________________ _________________________ _________________________ _________________________ Şamil Cabıoğlu1 Ağustos 2018 10:08 Üç tane yanlış ya da kesin olmayan bilgi var burada; birincisi mantı kesinlikle bir Türk yemeği değildir, yüzde yüz Çin yemeğidir. Kimseyi kandırmayın. Nitekim mantı kelimesi %100 Çincedir. Bknz TDK ikincisi Hunlar'ın Türk olduğuna dair hiçbir kesin kanıt yok. Yani Hunlar'a Türk diyebilmek için çok güçlü kanıtlara ihtiyaç var. Nitekim Türkler; Moğollar, Bulgarlar ve Macarlarla beraber Hunlar'dan gelmektedir. Kimse ispat sunamıyorken bizi Hunlular'a Türktüler diyebilmemiz çok saçma. İşin için milliyetçilik giriyor iyi hoş da, gerçekleri saptırmamak lazım. Üçüncüsü ise Türkler'in Orta Asya kökeninden ziyade Sibirya kökenli olduklarına dair bir takım dünya çapında deliller ve hipotezler de mevcut. Türkler'in Altay'da konuşlandıkları bilinyor ve buraya gelmeden önce Sibira 'dan Uralın doğusuna oradan da aşağıya Altaya vardıkları ispatlarıyla düşünülüyor. Tabiki kesin hiçbir delil yok iken (mantı kesin) bizim kesinlikle böyleydi diyebilmemiz bizim saçmalığımız. Yanıtla _________________________ _________________________ _________________________ _________________________ Meltem Ezer8 Ocak 2016 12:33 Merhaba, elinize sağlık, epey aydınlatıcı olmuş, kaynak veya kaynakları da rica edebilir miyim ? Yanıtla _________________________ _________________________ _________________________ _________________________ kuman 10 Ocak 2016 9:52 Yanıtla Bilgiler mükemmel. Sağolun, varolun... Bir Tabak Daha? Şifa Depoları: Alerjiyi Önleyen 14 Yiyecek ve Besin Maddesi Güveci Uzun Süredir Durduğu Yerden Sofranın Başköşesine Taşıyacak 17 Mis Kokulu Tarif YE Doyasıya Mutluluk İçeren Ev Yapımı Çikolatalar İçin 3 Akışkan Öneri Alp Tuncer Haziran 3, 2015 YE Çıtır Çıtır Olsunlar: Böreklerin Kurumaması ve Puf Puf Kabarması İçin Ne Yapılmalı? Cemre Özgüzel Mayıs 8, 2018 YE Evde Yaptığınızda Ne Kadar Lezzetli Olduğuna Şaşıracağınız 14 Türk Yemeği Tarifi Zeynep Çetin Temmuz 18, 2016 Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha? Sosuyla Buluştuğunda Ağız Sulandıran 12 Makarna Çeşidi Bir Bardak Kahvenin Yanına Mis Gibi Giden 12 Enfes Atıştırmalık Sevdiklerinize Yılbaşı Hediyesi Olarak Yapabileceğiniz 15 Nefis Tatlı Yerel Üreticileri Destekleyelim, Yerel Ekonominin Kıymetini Bilelim Mutfakta Etoburluğa Yeni Başlayanlar İçin 9 Et Pişirme Tekniği Yemeklerinin de Manzarası Kadar Büyüleyici Olduğu Vogue Restaurant Tarifleri Hep Beraber Daha Çok Mutfağa Girdiğimiz 2015'in En Beğenilen 15 Yemek.com Tarifi Ev Mutfağında Şef Rüzgarları Estireceğiniz 9 Profesyonel Kesim Tekniği Gücü Mutfakta Arayanlar İçin Star Wars Temalı 5 Galaktik Tarif Ana Yemekten Tatlıya, Her Halini Denemeniz Gereken Ayvayla Hazırlanan 16 Nefis Tarif Durduk Yere Krize Sokacak Şerbetlisinden Meyvelisine Tatlılar İçin 3 Öneri Karnabaharın Değerini, Ağzının Tadını Bilenlere Özel 32 Farklı ve Nefis Tarif (BUTTON) (BUTTON) Mevcut Şifre ____________________ Yeni Şifre ____________________ (BUTTON) DEĞİŞTİR