YAZI: Zelal ÖZALP
FOTOĞRAFLAR: Muhsin AKGÜN
Pantene Altın Kelebek Ödül töreninin bu yıl 43.’sü düzenlenecek. Geçen sene ilk kez verilen Pantene Yıldızı Parlayanlar Ödülü’nü bu yıl, özel jüri tarafından hem oyuncu hem de şarkıcı olarak çıkış yapan isimler; Melisa Aslı Pamuk, Simge Sağın ve Dilan Çiçek Deniz alacak.
Pantene Yıldızı Parlayanlar ile yine Pantene ve Hürriyet Özel Jürisi’nin seçtiği 10 şanslı Pantene kızı, Pantene Altın Kelebek Kırmızı Halıya Hazırlık Akademisi’nde bir araya geldi.
3 yıldız hem 10 Pantene Kızı ile kırmızı halıya nasıl hazırlanacaklarını konuştu, hem de ödül heyecanlarını paylaştı. 10 Pantene kızı, 3 Parlayan Yıldız’a sırayla sorular yöneltti. İşte o sorular ve cevapları...
Sizce başarının sırrı nedir?
- Simge Sağın: Başarılı olmak için çok çalışmak ve sabırlı olmak gerekiyor. Ben çok çalışarak buraya geldim. Bu çok da uzun zaman aldı. En önemlisi çok iyi, aynı zamanda arkadaş olduğunuz bir ekip kurmanız gerekiyor. Ben şu an burada oturuyor olabilirim ama arkamda bir ordu var. Söz yazarı, besteci, klip yönetmeni, basın danışmanı, menajer ve daha pek çok kişi... Onlarla birlikte büyüdüğümü, başarılı olduğumu düşünüyorum. Çünkü çok zor bir iş, azimli olmak gerek. Eminim ki bir gün burada sizlerden de biri olacak. Onun için dik durmalı ve doğru adım atmalısınız. Ben başarının tesadüf olmadığına inanıyorum. Dolayısıyla, söz konusu başarıysa çok çalışmak gerektiğini düşünüyorum.
- Dilan Çiçek Deniz: Bence başarılı olmak kendin olmak demektir. Her yerde söylenen klişe bir söz evet; ama gerçek bu. Başka biri gibi görünmemek, kendi istediğin gibi giyinmek, kendi düşüncelerini özgürce söyleyebilmek, kendini içine kapatmamak. Bunların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendim olabildiğim için bu noktadayım sanırım. Bence başarının sırrı bu.
- Melisa Aslı Pamuk: Aslında benim düşündüklerimi söylediler. Konu iş hayatında başarıysa evet çalışmak ve kendin olmak gerek. Ben de kendimi başarılı görüyorum. Neden diye sorarsanız; sevdiğim insanlar etrafımda, güvendiğim insanlar yanımda. Bana kötü gelecek her şeyi kendimden uzak tutabiliyorsam, bana zarar verecek insanlar uzaktaysa bana, öyle ortamlardan uzak kalabiliyorsam, bu bana göre başarıdır. Mutlu olduğum şeyleri yapabiliyorsam da benim için başarıdır bu. Sırf işle alakalı bakmıyorum olaya. Yaşadığım şu anki hayatım başarıdır. İyi bir arkadaş grubum ve sevdiğim insanlar var. Her konuda iyi hissediyorum kendimi.
Pantene Yıldız Parlayan kategorisinde bu sene ödülü siz alacaksınız... Ne hissediyorsunuz?
- Simge Sağın: Bu güzel haberi basın danışmanımdan aldım. Bizim çok önemli tek bir ödül törenimiz, Türkiye’nin tek bir Oscar’ı var. Orada ödül almak, şimdi konuşurken bile karnıma ağrılar girmesine neden oluyor. Ben Altın Kelebek izleyerek büyüdüm. Ödül alacağımı hayal ederdim, ilk ödülüm de geçen sene geldi. O zaman mutluluktan ağlamıştım. Bir daha ne zaman alırım acaba derken, telefonla bu ödülün haberi geldi. İnanılmaz gurur verici, çok mutlu oldum. Ayrıca heyecanlıyım. İnşallah hak eden herkes bu gururu yaşar.
- Dilan Çiçek Deniz: Ben haberi ilk aldığımda çok mutlu oldum. Çığlık atmıştım. Bu ödüle layık görülmek çok onur verici bir şey. Üstüne bir de algısı açık, oturmuş, iyi bir markadan böyle bir ödül gelmesi harika, heyecan verici.
- Melisa Aslı Pamuk: Ben de ilk duyduğumda çok heyecanlandım. İçimde yaşıyorum mutluluğumu. Evet çok güzel projelerde, çok güzel dizilerde yer aldım. 4 senedir aynı ekiple çalışıyorum, Hilal Saral’la bu sene gerçekten çok güzel bir iş çıkarıyoruz. Onun sayesinde oldu diyebilirim, çünkü çok güzel bir karakter canlandırıyorum. Güzel bir ekiple çalıştığım için önce onlara teşekkür etmem gerekiyor.
Kırmızı halıya nasıl hazırlanıyorsunuz?
- Simge Sağın: Hazırlık aşamasına yeni girebildim. Çünkü iş tempomdan dolayı çok yoğun bir dönemdeyim. Saçlarıma ve elbiseme karar vermeye çalışıyorum. O gece hepimiz prenses gibi olmak isteriz elbette. O halıda yürümek çocukluğumdan beri hayalini kurduğum bir şeydi. Ve hayalimizi süsleyen o müthiş geceye çok az kaldı. Olduğum gibi, saçlarımda abartıya kaçmadan, kıyafetime uygun bir makyajla geceye katılacağımdan eminim ama...
-Dilan Çiçek Deniz: Önce psikolojik olarak hazırlanıyorum açıkçası. Gerisi için zaten her zaman arkamda olan ekibimden destek alıyorum. Çok büyük bir süreç olduğu için önce kendimi adapte etmeye çalışıyorum, gerisi kendiliğinden gelir diye düşünüyorum.
- Melisa Aslı Pamuk: Ben hazırlığa daha başlamadım aslında (gülüyor). Şimdilik nasıl giyinsem ve saçlarım nasıl olsa diye düşünüyorum. Onlar oturacak bir şekilde. Çünkü çok yoğun çalışıyorum. Set aralarında anca elbise bakıyorum, seçiyorum. Ama o gece inşallah güzel olacak. Çok fazla makyaj olmaz, fresh görüneceğim. Saçım açık olur büyük ihtimal... Çok karışık... Tasarlama aşamasındayım dediğim gibi...
Saçlarınızla da dikkat çekiyorsunuz. Saç bakımında nelere dikkat ediyorsunuz, var mı paylaşabileceğiniz ipuçlarınız?
- Simge Sağın: Saçlarımız iş gereği çok işlem görüyor ve çok kuruyor haliyle. Her gün işlem gördüğü için, fön çekildiği için. Ben sürekli saç bakım yağları kullanıyorum. Benim favorim Pantene Argan Yağlı Elixir. Denizden çıkınca da, duştan sonra da çok işe yarıyor. Keratin bakımı yapıyorum 3 ayda bir. Çok fazla şeyler yaptırmaya vaktim olmuyor, evde kullandığım ürünlerle bakım yapmaya çalışıyorum.
- Dilan Çiçek Deniz: Haftada bir bakım yapmaya çalışıyorum ve gerçekten bu konuda Pantene’i çok başarılı buluyorum. Benim saçlarım her bakım ürününü kabul etmiyor. Pantene kullanmaya başladım, bir süredir gerçekten etkisini gördüm ve çok beğendim. Maskelerini de başarılı buluyorum.
- Melisa Aslı Pamuk: Benim saçlarım doğalında kıvırcık. Baya dalgalı olduğu için saç uçlarım çok kuru, o yüzden bakım yapmam gerekiyor. Bir de ben sıcak suyla asla yıkamam, hep soğuk suyla yıkarım saçımı. Buz gibi su tutup saçıma öyle çıkarım duştan. Kesim olarak da saçlarıma ara makas attırıyorum ben çünkü çok yoğun bir saçım var.
Kıyafet tercih ederken nelere dikkat edersiniz?
- Melisa Aslı Pamuk: Siyah olması. Çünkü siyah aşığıyım. Her şeyim siyahtır dolapta. Bir de yakışmasıdır benim için önemli olan. Modayı çok takip eden biri değilim. Bana yakışması önemli kıyafetin.
- Dilan Çiçek Deniz: Ben bir kıyafeti çok sevsem de vücut hatlarıma uygun değilse giyemiyorum. O yüzden bana uygun şeyler seçmeye çalışıyorum. Son zamanlarda uzun pantolonlar ilgi alanımda ama çoğu bileğimin üstünde kalıyor. Bacak boyum yüzünden kapri gibi oluyorlar, giyemiyorum. (gülüyor) Modayı sürekli takip edip trend olan parçaları giyenlerden değilim. Ruh halime göre giyinmeyi tercih ediyorum genellikle.
- Simge Sağın: Ben de aynı cevapları verecektim, önce onlar söyledi (gülüyor). Bu işin şakası ama ben de vücuduma göre hareket etmek zorundayım. Sizler boylusunuz... Size kısa gelen bana uzun geliyor. Her aldığım kıyafeti terziye götürüp daraltmam veya kısaltmam gerekiyor. Ben de aldığım her kıyafeti çıkacağım sahneye göre belirliyorum. Bayi toplantısında bir konser vereceksem daha ağır şeyler seçmem gerekiyor. Festivalde çıkacaksam daha uzun elbiseler olmalı. Günlük hayatımda hep sporum. Benim de renklerim siyah beyaz oluyor genelde. Ama cıvıl cıvılları, pembeleri falan da çok hoşlanmasam bile kliplerde giyiyorum. Kliplerde ben bile kendime şaşırıyorum ne kadar renkli görünüyorum diye. Siyah hayat kurtarıcıdır bana göre de...
Hayranlarınızla iletişiminiz nasıl?
- Melisa Aslı Pamuk: Benimki gayet güzel. Instagram’ı çok kullanıyorum. Diğer sosyal medya mecralarıyla aram yok. Instagram’da takipçilerimle epey iletişim halindeyim; hem DM’lerden hem de yorumlardan. Yorumların hepsini okurum ve cevap vermeye çalışırım. Birkaç özel grubum var. Onlarla sürekli iletişim halindeyim. “Fotoğrafı paylaşabilir miyim Melisa abla”, “Sana bir şey soracağım” diyenlere falan hep cevap veririm. Çok seviyorum onları, iyi ki varlar, gerçekten harikalar. Bu işi onlar için yaptığımı hissettiriyorlar. Yeni bölüm yayınlandığında o kadar güzel mesajlar geliyor ki, inanılmaz mutlu oluyorum.
- Dilan Çiçek Deniz: Instagram’da bizim de gruplarımız var. Bütün sevenlerim bir araya toplanıyor. Yeni gruplar da açılıyor...
Bir yere gidiyorum mesela, direkt “Dilan Abla, Nevşehir’e mi geldin?” yazıyorlar. “Neredeysen ben de oraya gelebilir miyim?” diyorlar. Çok tatlılar. Hatta geçen gün sette karavandan çıktım, 3 kız beni bekliyor. Bana bir kitap yapmışlar. Bütün fanların mesajlarını alıp, yazmışlar. Renkli renkli notlar koymuşlar, fotoğraflarımı basıp, süsleyip yapıştırmışlar. Onu bana verdiklerinde çok duygulandım, hâlâ saklıyorum. Ben de Melisa gibi onlar için bu işi yaptığımı düşünüyorum. Bazen çok yoruluyorum, çok enerjimin düştüğünü hissediyorum, kötü oluyorum ama onlardan gelen yorumları görünce yeniden güçleniyorum ve bu işi daha da iyi yapmalıyım diyorum. İyi ki varlar.
- Simge Sağın: Ben de Melisa ve Dilan gibi hissediyorum. Onlar oyunculuk yapıyor, ben de şarkı söylüyorum. Onlar beni dinlerken mutluyum, onlar beni dinlemezlerse varlığımın amacı olmaz. Ben bir konser verdiğimde, sahnedeyken, sahneden indiğimde onların paylaşımlarını görünce mutlu oluyorum. O güzel yorumları görünce doğru bir şey yaptığımı anlıyorum. Şarkımı dinleyip ağlayan var, eğlenen var. Geçenlerde bir kadın grubu “Miş Miş”le video çekmiş, aralarına ışınlanmak istedim. Onlardan aldığım enerjiyle mutluyum. Gerçekten özellikle “Yankı”dan sonra çok acayip bir yere gitti fanlar. Onlardan aldığım enerjiyle varım. İyi ki varlar, hep olsunlar...
Hayalinizde oyuncu veya sanatçı olmak var mıydı?
- Dilan Çiçek Deniz: Elbette. Sanatın her alanı bana haz veriyor. Oyunculuğu 7 yaşımdan beri yapıyorum, lisede konservatuarda okudum. Şu anda karşılaştırmalı edebiyat okuyorum. Kolumda bir altın bileziğim olsun istiyorum. Çevirmenlik de yapmayı düşünüyorum. 15 yaşında çıkardığım bir kitap var, ikincisini hazırlıyorum şimdi. İnsanların sevdiği işi yapması kadar mutluluk verici bir şey yok.
- Simge Sağın: Babam müzisyendi. Evde hep müzik vardı. Fotoğraflarımız var; babam gitar çalıyor, ben annemin karnındaydım. Doğduktan sonra da hep okul korolarında şarkı söyleyen kızdım. Hiç başka bir şey hayal etmedim, düşünmedim, istemedim. Hayalim hep şarkı söylemekti. 4-5 yaşında annemin Yugoslav kasetlerini ele geçirir, ona kendi sesimi kaydederdim. Annemi üzerdim ama çocukken onlara ne olacağımı göstermişim demek. Hem alaylı hem okullu olmak için konservatuvar okudum. Yıllarca Gülşen, Zeynep Dizdar, Serdar Ortaç, Yaşar gibi çok popüler şarkıcıya back vokal yaptım. Ardından teklif geldi ve albüm çıkardım. Yani zaten içimde vardı, o hayal gerçek oldu. Bunu başarabildiğim için mutluyum. Gerçi çok uzun sürdü, zordu başarıya giden yolu katetmek ama değdi. Başarısızlık da yaşadım. Şunu söyleyeyim; başarısızlıktan korkmayın! Ben de bazen duvara çarptım, çok ağladım, çok düştüm ama iyi ki başıma geldi onlar. Sayesinde ulaştığım noktaya dört elle sarılıyorum.
- Melisa Aslı Pamuk: Ben iki uç yaşadım diyebilirim. Hem psikolog olmak istedim, hem oyunculuk. Garip garip isteklerim vardı. Bir ara estetik cerrah olacağım derken, psikolojiye merak sardım. Tıp lisesi okudum, 12 yaşında ise oyunculuğa başladım. Kısa bir film çektik, onunla ödül aldım. 17 yaşıma kadar full time mankenlik yaptım. Okuldan kaçıp defilelere gittim. Sonra 17 yaşımda okula geri dönüş yaptım. Mankenlik dönemimden kalma Miss Turkey isteğim vardı, okuldan çıkıp İstanbul’a gelip yarışmaya girdim. Birincilikten kazanmamın ardından gerisi geldi. Ben de çok zorluk çektim. Türkçem çok bozuktu ilk geldiğimde, önce aksan sonra dil dersleri aldım. Konuşmaktan çekiniyordum. O ara senaryolar geliyordu. Türkiye güzeli olduğunda direkt senaryolar gelmeye başlar. Türkçe olduğu için çok zorlanırım dedim, 1 sene eğitim almak için senaryoları değerlendirmedim. O ara Amsterdam’da okulu da dondurdum, şimdi işte buradayım.
** Önümüzdeki hafta: Pantene marka elçisi Neslihan Atagül’den kırmızı halıya hazırlık önerileri...
İlandır